Büyükelçiliğimizin
değerli mensupları,

Hollanda
Türk basının kıymetli mensupları,

Burslu
olarak Lahey’de öğrenim gören öğrencilerimiz,

Değerli
vatandaşlarımız,

18
Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü vesilesiyle biraraya gelmiş
bulunuyoruz.

Bundan
tam 108 yıl önce, 18 Mart 1915 tarihinde Osmanlı ordusu kendinden çok daha
kalabalık ve zamanın teknolojisi bakımından çok daha gelişmiş İngiliz ve
Fransız donanmalarının Çanakkale Boğazı’nı geçerek İstanbul’u ele geçirme ve
müttefikleri Çarlık Rusyası’na yardım ulaştırma amaçlarını boşa çıkarmıştır.

O
gün, Türk milleti, tüm yokluk ve zorluklara rağmen, birlik ve bütünlük içinde
düşmana “Çanakkale’nin geçilemeyeceğini” destansı bir müdafaa ile göstermiştir.

Dünya
tarihine önemli bir dönüm noktası olarak altın harflerle yazılan bu zaferden bir
ay kadar sonra, 25 Nisan 1915’te düşman bu kez Çanakkale’yi karadan aşmak
istemiş, fakat üç kez denemesine karşın Mehmetçiğin cansiperane savunması
sayesinde yine başarısız olmuştur. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın 2015
yılındaki 100. yıl anma törenleri vesilesiyle bildirdikleri üzere, 25 Nisan ile
24 Nisan arasındaki iltisakın da öneminin altını çizmek isterim.

Kara
savunmasında Seddülbahir’de, Arıburnu’nda, Anafartalar’da, Kocaçimen’de,
Conkbayırı’nda yapılan kahraman savunma ve karşı taarruzlar İngiliz, Fransız, Kanada,
Avustralya ve ANZAC birliklerinin Aralık 1915’te kesin olarak geri çekilmelerinin
yolunu açmıştır.

Bugün,
bu zaferin 108’nci yıldönümünde, Çanakkale destanını yazan yüzbinlerce
Mehmetçiği ve başta Anafartalar Kahramanı Albay Mustafa Kemal olmak üzere tüm
komutanlarımızı saygıyla, minnetle ve rahmetle anıyoruz.

Anneannemin
iki dayısı ve eşimin annesinin dedesi de o kahramanlar arasında Çanakkale’de
yatmaktadır. Bu nedenle ayrı bir iftihar duyuyoruz. Onlar bizim için şehit
olduğu için bugün bu töreni hür bir şekilde yapabiliyoruz.

Öte
yandan, vatan savunmasında, görevleri sırasında, terörizmle mücadelede,
uluslararası barışı koruma görevleri sırasında hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizi
de 2002 yılından bu yana 18 Mart’ta anıyoruz.

Bu
vesileyle, Kore’de, Kıbrıs’ta, Suriye ve Irak’ta, ülkemizin dört bir yanında
düşen şehitlerimizi saygıyla anıyorum.

Ayrıca,
dünyanın çeşitli şehirlerinde görevleri başında ASALA başta olmak üzere diğer Ermeni
terör örgütlerince kahpece katledilen diplomatlarımızın ve Lahey’de şehit
edilen Ahmet Benler dahil aile bireylerinin aziz hatıraları önünde de bir kez
daha saygıyla eğiliyorum.

Bildiğiniz
gibi, biraraya geldiğimiz bu salon, 12 Ekim 1979 tarihinde ASALA terör
örgütünce şehit edilen, dönemin Lahey Büyükelçisi merhum Özdemir Benler’in oğlu,
Ahmet Benler’in adını taşımaktadır.

Ahmet
Benler gibi şehitlerimizi unutmuyoruz. Onları unutturmamak asli görevimiz
olmalıdır. Zira şehitler ölmez, ancak ve sadece unutuldukları zaman ölür. Bizim
amacımız, onları her daim yaşatmaktır. Bu uğurda çalışmaya devam edeceğiz.

Değerli
Arkadaşlar,

6
hafta önce ülkemiz son derece büyük ve yıkıcı depremlerle sarsıldı. Büyük
zayiat verdik. Aradan geçen sürede, devletimiz ve milletimiz tek yürek oldu.

Bu
zor günlerde, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın kısa zamanda depremzedeler
için topladıkları ve sevk ettikleri yardımlar için seferber olmaları karşısında
milletimizin yüce dayanışma duygusunun ve ferasetinin nelere kadir olduğunu bir
kez daha gördük. Büyükelçiliğimiz Kriz Merkezi’nde hepimiz Başkonsoloslarımızla
birlikte çalıştık. Hepinize bir kez daha eşleriniz ve aileleriniz huzurunda
teşekkür ediyorum. Zamanında gönderebildiğimiz yardımlar çok sayıda
vatandaşımıza yardımcı oldu.

Bu
anlamda, Hollanda Türk toplumunun sağladığı katkılar ve uzattıkları yardım eli
asla unutulmayacaktır.

Hollandalı
dostlarımızın sağladıkları yardımlara da içtenlikle teşekkür ediyoruz.

Kıymetli
hazirun,

Çeşitli
derneklerimizin toplantılarında hafta içinde etkinliklere katıldık. 12 Mart
günü İstiklal Marşımızın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’nü de bu
vesileyle bir kez daha burada idrak ediyoruz. Tıpkı 18 Mart gibi 12 Mart da
Hollanda’da pek çok yerde kutlandı.

Bu
vesileyle Vatan Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un şu sözlerini paylaşmak istiyorum:

-“Yedi
iklimi cihanın duruyor karşına da,

Ostralya
ile bakıyorsun Kanada!

-“Gök
kubbenin altında yatar, al kan içinde, Ey yolcu, şu topraklar için can veren
erler. Hakk’ın bu veli kulları taş türbeye girmez; Gufrana bürünmüş, yalnız
Fatiha bekler.”

Tüm
şehit ve gazilerimizi bir kez daha saygıyla, rahmetle anıyorum.

Teşekkür
ederim.